Emre Cetin
Evlerin İçindeki Işık Renk Sıcaklığı: Kişisel Alanlar İçin Işık Rengi Önerileri

LED teknolojisinin aydınlatma dünyasını ele geçirmesiyle beraber artık kendi ışığımıza bile rahatlıkla müdahale edip kişiselleştirebiliyoruz. Dolayısıyla bazı aydınlatma terimlerini de daha yakından tanımaya başladık. Işık kaynaklarının tipleri, elektriksel güçleri, ışık değerleri, verimlilikleri vs... Fakat ışık rengi seçiminde bazen kararsız kalıyoruz ya da verdiğimiz karardan memnun olmuyoruz. Peki, bu ışık rengine nasıl karar vermeliyiz?
En önemli soru işareti evlerimizde hangi ışık rengini kullanmalıyız. İnternette bu soruyu araştırdığınız zaman karşınıza birçok sonuç çıkacaktır. Örneğin;” oturma odalarında 3000 Kelvin kullanmalısınız”, “çalışma odanızda 5000 Kelvin uygun olacaktır”, Banyolarda ve mutfakta 6500 Kelvin kullanılır” gibi. Bu açıklamaların altında da (genellikle) “satın al” butonu vardır ve size o renkte ampul satın alabileceğiniz sayfaya yönlendirecektir. Neyse ki sayfanın sonunda böyle bir buton yok; dolayısıyla objektif olarak konuya yaklaşabiliriz.

Evde kullanacağınız ışık renklerini seçerken iki şeye dikkat etmeniz gerekmektedir. İlk olarak o ışık hangi amaca hizmet edecek, ikinci olarak ışık renginin etkileri ne olacak? Işık renk sıcaklıklarının insan sağlığı üzerindeki psikolojik ve fizyolojik etkileriyle ilgili uzun süredir bilim insanları çalışmalar yürütüyorlar ve ciddi sonuçlar da elde ettiler. Harvard Medical School’da yapılan araştırmanın sonuçlarına ve “Blue Light Has a Dark Side” başlıklı makaleye şu linke tıklayarak ulaşabilirsiniz: (https://www.health.harvard.edu/staying-healthy/blue-light-has-a-dark-side) Fizyolojik etkiyi kısaca özetlersek eğer ki; insanların fizyolojik sirkadyen devirlerinde, yapay ışık eşliğinde hayatımıza devam ederken yani akşam saatlerinde, hormonal seviyelerimizde değişiklikler yaşanır. Maruz kaldığımız ışığın mavi etkisi arttıkça, yani ışık rengi soğudukça bu hormonal değişimler yavaşlar. Dolayısıyla sirkadyen dengesi bozulur. Bu durum da erken yaşlanma başta olmak üzere birçok sorunu tetikler. Bu sebepten ötürü cep telefonu ya da bilgisayar üreticileri ekranları için gece modu seçeneğini eklerler. Işık renklerinin psikolojik etkilerini de yine yapılan araştırmalara göre şu şekilde özetleyebiliriz; ışık rengi sıcaklaştıkça, yani sarı etkisi arttıkça daha rahat, samimi ve huzurlu bir ruh haline yönlendirilirsiniz. Işık renginin mavi oranını arttırdıkça daha dinç ve etkin bir duygu durumuna yatkın olursunuz. Mavi oranını iyice arttırıp soğuk beyaz tonlara geldikçe de uyarıcı, aşırı doz ve huzursuz bir durumla karşılaşırsınız.

Akşam oldu evinize döndünüz. Oturup televizyon seyrettiğiniz, sosyalleştiğiniz bir genel alan ya da salon, çalışma masanızın ve kitaplığınızın olduğu bir çalışma odası, uyumak için gittiğiniz bir yatak odası, yemek hazırladığınız ve beslendiğiniz bir mutfak, kişisel ihtiyaçlarınız içinde bir banyonuz var. Odalarınız için kullanmanız gereken ışık renkleri kişisel bir seçimdir. Eviniz, size ait bir konfor alanıdır ve o alana ait seçimlerde tamamen kişisel olmalıdır. Bununla beraber, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda seçimlerinizi yönlendirebilirsiniz. Örneğin, yaşam alanları için soğuk beyaz ışık renklerini tercih etmemeniz gerektiğini zaten tahmin ediyorsunuzdur. Genel alanlarınız veya salon bölümünüz sizin dinlendiğiniz ve sosyalleştiğiniz bir alansa sıcak beyaz renkler uygun olacaktır. Çalışma odanızda da eğer ki yumuşak bir müzik eşliğinde okuma yapıyorsanız yine sıcak beyaz renkten devam edebilirsiniz. Eğer ki çalışma odanızı bir ofis olarak değerlendirmeyi düşünüyorsanız doğal beyaz (4000 Kelvin, fazlası değil) tercih edilebilir. Mutfak alanında, genel inanışın tersine, sıcak beyaz ışık rengi tercihi iyi bir seçenek olacaktır. Hele ki, mutfakta zaman geçirmekten hoşlanıyorsanız… Ayrıca son dönemin trendi olarak, evlerde amerikan mutfak ya da yarı açık mutfak tasarımları revaçta. Mutfağınız genel alanla ayrılmıyorsa aynı renk ışık kaynakları seçilmelidir. Çünkü aynı alana yansıyan farklı renkteki ışıklar karmaşa oluşturacaktır. Dolayısıyla istenmeyen bir durum ortaya çıkacaktır. Yatak odalarında da aynı sebeplerden sıcak beyaz ışık kullanmaya devam edilmelidir. ( Feng Shui felsefesine göre daha sıcak renklerle kişiselleştirmek de bir seçimdir.) Gelelim banyolara; banyolar genellikle evin diğer bölümlerinden ayrılmış özerk bir bölgedir. Bu sebepten ötürü banyolar için doğal beyaz renk tercih edilebilir. Doğal beyaz tercihinin şöyle de bir avantajı olacaktır; sabah kalktığınız zaman banyonuz gün ışığı almıyorsa ya da özellikle kış aylarında güneş doğmadan uyanmanız gerekiyorsa daha çabuk kendinize gelmenizi ve daha dinç bir şekilde güne başlamanıza yardımcı olacaktır. Tipik olarak tasarlanan bir ev için sadece sıcak beyaz (2700-3000 Kelvin) ve doğal beyaz (4000 Kelvin) ışık renkleriyle aydınlatmayı sağlayabildik. Daha sıcak renkleri, temin edebiliyorsanız da, tercih etmemenizi öneririm. Çünkü 2700 Kelvin’den daha sıcak renkler size turuncuya yaklaşan bir ışık rengi sağlar ve bu artık sizin objeleri kırmızı-turuncu tonlarda algılamanıza sebep olur. Bu da istemediğimiz bir durumdur.

Yukarıdaki öneriler, evde geçirdiğiniz zamanın kalitesini arttırmak ve işlevsel kılmak için birkaç küçük öneriden ibaret. Fakat son karar tabii ki sizin. Sonuçta orası size ait olan en kişisel alanınız. Eğer ki sıcak beyaz tonlarında aydınlatılmış bir odada kendinizi bitkin hissediyorsanız ve daha dinç kalabilmek için rahatladığınız alanlarınızda, soğuk beyaz renkler tercih etmeyi düşünüyorsanız tüm suçu ışığa atmamalısınız. Evet, ışık rengi sizin daha rahatlamış hissetmenizi sağlayacaktır. Ama sıcak beyaz ışık altında uykunuz geliyorsa, belki de, gerçekten yorgunsunuzdur. Vücudunuzu daha fazla zorlamak yerine erken uyuyun…
#aydınlatma #aydınlatmatasarımı #evleriçinışık #renksıcaklığı #evleriçinışıkrengi